SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-ENBİYA

<< 1369 >>

DEVAM: 1. ADEM'İN VE ZÜRRİYETİNİN YARATILMASI VE YÜCE ALLAH'IN: "HANİ RABBİN MELEKLERE: 'MUHAKKAK BEN YERYÜZÜNDE BİR HALİFE YARATACAĞIM" DEMİŞTİ." Bakara, 30. AYETİ

 

حدثنا بشر بن محمد: أخبرنا عبد الله: أخبرنا معمر، عن همام، عن أبي هريرة رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه. يعني: (لولا بنو إسرائيل لم يخنز اللحم، ولولا حواء لم تخن أنثى زوجها).

 

[-3330-] Ebu Hureyre r.a. de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den buna yakın bir rivayet nakletmiş bulunmaktadır. Yani o şöyle buyurmuştur: "Eğer İsrailoğulları olmasaydı et kokmayacaktı ve eğer Havva da olmasaydı, hiçbir kadın kocasına ihanet etmeyecekti"

 

 

حدثنا أبو كريب وموسى بن حزام قالا: حدثنا حسين بن علي، عن زائدة، عن ميسرة الأشجعي، عن أبي حازم، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (استوصوا بالنساء، فإن المرأة خلقت من ضلع، وإن أعوج شيء في الضلع أعلاه، فإن ذهبت تقيمه كسرته، وإن تركته لم يزل أعوج، فاستوصوا بالنساء).

 

[-3331-] Ebu Hureyre r.a. dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Kadınlar hakkında tavsiyemi kabul ediniz, ona uyunuz. Çünkü kadın bir kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Şüphesiz kaburga kemiğinde en eğri taraf da onun en üst tarafıdır. Sen onu düzeltmeye kalkışırsan kırarsın. O haliyle bırakacak olursan eğriliği devam eder. O halde kadınlar hakkında tavsiyemi kabul ediniz. "

 

Tekrar: 5184, 5186

 

حدثنا عمر بن حفص: حدثنا أبي: حدثنا الأعمش: حدثنا زيد بن وهب: حدثنا عبد الله: حدثنا رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو الصادق المصدوق: (إن أحدكم يجمع في بطن أمه أربعين يوما، ثم يكون علقة مثل ذلك، ثم يكون مضغة مثل ذلك، ثم يبعث الله إليه ملكا بأربع كلمات، فيكتب عمله، وأجله، ورزقه، وشقي أم سعيد، ثم ينفخ فيه الروح، فإن الرجل ليعمل بعمل أهل النار، حتى ما يكون بينه وبينها إلا ذراع، فيسبق عليه الكتاب فيعمل بعمل أهل الجنة فيدخل الجنة. وإن الرجل ليعمل بعمل أهل الجنة، حتى ما يكون بينه وبينها إلا ذراع، فيسبق عليه الكتاب، فيعمل بعمل أهل النار، فيدخل النار).

 

[-3332-] Abdullah dedi ki: Hem doğru sözlü, hem doğru sözlülüğü tasdik edilmiş bulunan Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bize şunu anlattı: "Her biriniz annesinin karnında (nutfe olarak) kırk gün süreyle kalır. Bundan sonra bir o kadar süre alaka olarak kalır, bundan sonra bir o kadar süre mudğa (bir çiğnemlik et) kalır. Daha sonra Allah ona şu dört hususu yazmakla görevli bir melek gönderir: Ameli, eceli ve rızkı, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacağı yazılır. Sonra ona ruh üflenir. Hiç şüphesiz kişi cehennem ehlinin ameli ile amel eder, durur ve nihayet kendisi ile cehennem arasında bir arşınlık mesafe kalır, fakat kitap (takdir edilen) onun hakkında öne geçer, bu sebeple o da cennetliklerin ameli ile amel eder ve cennete girer ve şüphesiz (bir başka) adam cennetliklerin ameli ile amel eder ve nihayet kendisi ile cennet arasında ancak bir arşınlık mesafe kalmışken onun hakkında kitap (takdir) öne geçer ve o da cehennem ehlinin ameliyle amel eder, sonunda cehenneme girer."

 

 

حدثنا أبو النعمان: حدثنا حماد بن زيد، عن عبيد الله بن أبي بكر بن أنس، عن أنس بن مالك رضي الله عنه،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (إن الله وكل في الرحم ملكا، فيقول: يا رب نطفة، يا رب علقة، يا رب مضغة، فإذا أراد أن يخلقها قال: يا رب أذكر، يا رب أنثى، يا رب شقي أم سعيد، فما الرزق، فما الأجل، فيكتب كذلك في بطن أمه).

 

[-3333-] Enes bin Malik r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah rahimde bir melek görevlendirmiştir. Melek: Rabbim, nutfe oldu, Rabbim alaka oldu, Rabbim mudğa oldu, der. (Allah) onu yaratmayı murad ederse (melek): Rabbim, erkek mi yoksa dişi mi olacak, bedbaht mı yoksa bahtiyar mı olacak, rızkı nedir, eceli nedir, diye sorar. Annesinin karnında iken bunlar yazılır."